Çocuğunuzun ilk dişleri veya ‘’süt’’ dişleri 6-12 ay arasında çıkmaya başlayıp, yaklaşık 3 yaşına kadar bu süreç devam edecektir. Bu süre boyunca, çocuğunuz diş etleri normalden fazla hassaslaşabilir. Bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak için, temiz bir parmağınızla veya soğuk, nemli bir kumaşla diş etlerini hafifçe ovalayarak çocuğunuzun rahatlamasını sağlayabilirsiniz ya da diş kaşıma halkalarından temin edebilirsiniz.

Çocuğunuzun dişleri çocukluk boyunca farklı zamanlarda dökülebilmektedir. Kalıcı diş genelde 6 yaştan sonra çıkmaya başlar ve 21 yaşına kadar bu süreç devam edebilir. Bir yetişkinin ağzında 28 kalıcı diş bulunur. ( 32, 20’lik dişler dahil).

Çocuğunuzun dişleri çıkmaya başladıktan itibaren, çürüklerin neden olabileceği renklenme ve buna benzer belirtileri görmek için, iki haftada bir ağız içini kontrol etmeye dikkat edin. Unutmayın, şekerli yiyecekler ve içecekler yeni dişlere hızla nüfuz edebilir, bunu engellemenin en iyi yolu ise her beslenmeden sonra mutlaka dişlerin fırçalanmasını sağlamaktır. Optimum ağız hijyenini sağlamak için günde 2 kere diş fırçalamayı öneriyoruz.

Bebeklerde, ilk diş çıktıktan itibaren diş fırçalanmasına başlanmalıdır. Bir bebeğin dişi çıktığında ise, aileler yumuşak kıllı fırçalarla ve oldukça az miktar diş macunuyla çocuklarının dişlerini fırçalamalıdır. 2 yaşından küçük çocuklarda, doktorunuz veya diş hekiminiz aksini önermediği sürece florürlü diş macunu kullanmayınız. Diş fırçalama eğlenceli olabilir ve çocuğunuzla beraber diş fırçalama teknikleri ile ilgili aktiviteler yapabilirsiniz.

Diş ipi kullanımı da ağız hijyenini sağlamakta oldukça önemlidir ve diş hekiminizle çocuğunuzun diş ipi kullanımına ne zaman başlayabileceği konusunda görüşmeniz en doğrusu olacaktır. Eğer çocuğunuzun ağzında çürük belirtileri fark ederseniz, en kısa sürede diş hekiminize danışmalısınız.

Diş çürükleri dişinize zamanla zarar veren, ağız içinde kalarak aside dönüşmüş olan şeker artıkları nedeniyle yaşanmaktadır. Çocuklar bu konuda oldukça yüksek bir diş çürüğü riskine sahiptir. Buna aslında oldukça basit bir nedeni vardır; küçük yaştaki ve ergenlik dönemindeki çocukların ağız içi hijyeni sağlayacak düzenli alışkanlıklara sahip olmamalarıdır.

Yılda iki kez olmak üzere, florür tedavisi beraberinde diş temizliği tedavisi de önerilmektedir. Fissür sealant macunları da tedavilerde önerilmektedir çünkü erişilmesi zor alanlardaki boşlukları ‘’doldurma’’ görevi görerek, bu alanlarda oluşabilecek diş çürümelerinin önüne geçecektir. Bu fissür sealantlar, yıllar boyunca dayanabilmektedir ancak her diş hekimi ziyaretinizde hekiminiz tarafından kontrol edilecektir.